Windows işletim sisteminin olmadığı, Ms-Dos hakimiyetindeki yıllarda belli başlı kült oyunlar vardı. Bu oyunlar geniş kitleler tarafından benimsenir ve yıllarca oynanırlardı. Çözülmedik bir yanı veya bitirilmedik bölümü kalana kadar didik didik edilen oyunlardı onlar. Şimdi ise üç gün oynayıp bir kenara bıraktığımız oyunlara güzel dediğimiz düşünülürse geçmişteki kült oyunlara efsane demeye hakkımız olur.
The Manager menajerlik alanında zamanının en iyi oyunu sayılıyordu. Bunu menajerlikteki detay seviyesiyle değil zevkli oynanabilirliği ve çoklu oyuncu desteği sayesinde kazanmıştı. Arkadaşlarımızla beraber dörtlü toplanarak çevirdiğimiz menajerlik kapışmaları hepimizin ağzını kulaklarına ulaştırıyordu.
Oyuna girdiğimizde karşımıza çıkan ekranda dört ayrı menajer ve üst cenahta takımlar var. Tek başınıza oynarken sol baştaki menajeri alıp altına isim yazmanız ve yukarıdan seçtiğiniz takımı menajerin üstündeki kısma yerleştirmeniz gerekli. Eğer çoklu oynayacağım derseniz sırasıyla menajerleri alabilirsiniz. Bu seçim bittiği vakit faremizin sağ tuşuna tıklayıp oyun zorluğunu, ayrıca 1-3 sezon veya ömür boyu sürmesini seçiyoruz. Fikstürü de çektikten sonra ana menüye geldik. Burada altı temel öğe görünüyor. Sol attaki formaların gözüktüğü seçenekte takımla alakalı altı menü var. Sol attaki seçim transfer yapmamızı gerekiyorsa oyuncu kiralamamızı sağlıyor. Bir üstünde kontrat uzatmamızı sağlayan kontrat menüsü zaten resminden de belli. Hemen üstünde yer alan seçenek önemli. Zira buradan ilk onbirde oynayacak oyuncuları, taktiği, uğraşıyı ve kontratları düzenleyebiliyor ayrıca oyuncularımızın üç temel yeteneğini görebiliyoruz. Bu üç temel yetenek Fitness – Skill – Form. Hepsi birbiriyle aynı öneme sahip. Bu üç yeteneğin aritmetik ortalaması oyuncunun yeteneğini veriyor. Fitness ve skill yetenekleri zamanla çalışarak gelişiyor. Form ise oynayarak ve kampa giderek artırılabilir. Fitness ve skill 99 puana kadar çıkabiliyor ama formu 65 yapmak bile imkansıza yakın. Zaten takımın ilk halini görecek olursanız yetenekler hep yirmi ve otuzlu seviyelerde. Bu menüde bir taktiği seçili durumda bırakın. Böylece oyuncu değişimleri otomatik olur, sakatlıklarda falan uğraşmanıza gerek kalmaz. Struggle seçimini artırırsanız oyuncularınız iyi oynar ama sürekli kırmızı kart yemeye başlarlar. Orta ayarda bırakmanızı öneririm. Menülere devam edersek Aynı ana menünün altında sağ alt menü gol krallıklarını simgeler. Hemen üstünde takımınızın kamp menüsü var. Paranız varsa ve oyuncular form tutsun diyorsanız iyi bir seçenek. Onun üstünde ise antrenman menüsü var. Burası önemli. Intensity ve Youth kısımlarını tam güç yapıp çıkmanızı öneririm. Böylece gelişimler ve senede bir gelen genç oyuncu daha iyi olacak.
İkinci ana menümüzde üç ayrı ligin puan durumları, fikstürleri ve güçleri takip ediliyor. Masa resimli üçüncü ana menüde sol alttaki kupa seçimi kazanılmış kupaları, kitap ve üzerindeki grafik tablosu resimli seçimler istatistikleri veriyor. Sağ alttaki yiyecek içecek resimli gözüken menüden formamıza stadyumumuza sponsorlar alabiliyor ve harcamaları ayarlayabiliyoruz. Sponsor tekliflerini değerlendirmeyi unutmayın yoksa büyük bir gelirden olursunuz. Bu menüden çıkmak için seçenek yok, sağ fare tuşuyla çıkılabilir. Onun üzerindeki banka seçiminde vadeye göre faizi değişen borç alma seçeneği var. Ben borç alarak yükseldiğimi hiçbir zaman hatırlamam. Yani doğal olarak tavsiye etmiyorum. Buradaki en son seçenek ise stadyum geliştirmek üzerine. Bilet fiyatlarını ayarlayabilir (kupa maçında rakibe göre bir – iki kademe artırmak gerekiyor), koltuk sayısını artırabilir, ışıklandırma ve skor tabelası gibi seçenekleri düşünebilirsiniz. Bütün bunlar için bir miktar birikim yapmış olmak şart.
Önemli olan sol kısım menüleri bunlar. Sağ tarafta en alttaki goril seçimine sağ tuşla tıklandığında oyundan çıkma seçeneği geliyor. Onun üzerindeki disket resminden save – load yapabilir, oyuna yeni oyuncu ekleyebilir, yüksek skorlara bakabilir ve oyun ayarları yapabilirsiniz. Ayarlarda oyun hızını sonuna kadar getirin. Bulunduğunuz ligin ilk yarı maç sonucu ve lig tablosu seçimleri zaten açıktır. Diğer liglerinkini kapatın. Başkaca bir şeye gerek yok. Böylece ayarlarımızda tamam. Son ana menü seçeneğimiz oldukça basit. Kupaların fikstür ve sonuçlarını takip etmeye yarıyor.
Hepsini tamamlayıp sağ üstteki takvime tıklayınca maçımıza başlıyoruz. Kırmızılar ev sahibi maviler deplasman takımı. Kendi takımımızı böyle anlıyoruz. Oyun DosBox ile oynandığında seslerde aktif hale geliyor. Maç pozisyonları çok zevkli. Her pozisyonun gol olanı ve olmayanı var. Maç esnasında sakatlık olursa oyun otomatik duruyor ve oyuncu değişikliğini yapıyoruz. Kırmızı kart olursa oyun durmuyor, eğer oyuncu pozisyonu değiştirmek istersek boşluk tuşuyla maça ara vererek bunu yapabiliriz.
Oyun genel olarak bunlardan ibaret. Dos oyunlarına tutkun menajerlik hastası arkadaşların severek oynayacağı kesin. Hele çoklu oyuncuyla oynamak zevki kat kat artırıyor. Rekabet adil olmuyor ve haksızlığa uğrayan, takımı kötü giden arkadaşları kızdırmakta cabası. Tam arşivlik ve mutlaka denenmeli.
Bir yanıt bırakın