İşte yine Accolade ve yine Test Drive. Test Drive I ve Test Drive II o kadar çok tuttu ki, Accolade firması serinin III. oyununu piyasaya sürdü. Teknolojinin de ilerlemesiyle Test Drive III grafiksel açıdan bundan önce çıkan iki versiyondan biraz daha geliştirildi. Sadece grafiksel olarak değil tabii ki, konu ve ayrıntı bakımından da.
Artık seçebileceğimiz araba sayısı daha fazlaydı. Yeni olarak Lamborghini ve Chevrolet ‘de oyuna eklenmişti. Kırmızı Ferrari ve Beyaz Porsche’ de bir önceki oyundan bu oyuna taşınmıştı. Oyunda yine bir rakibimiz var. Oyundaki yollar artık sadece anayoldan ibaret değil. Artık yan yollar, ara yollar, ara sokaklar hatta kestirmeler de oyuna dahil edilmiş. Artık hava kararıyor, yağmur yağıyor. Bizde farları yakıp silecekleri çalıştırabiliyoruz. Hatta fazla hız yaptığımızdan dolayı cama bazen sinek bile yapışabiliyor. Yolda ilerleyen araçların model ve marka sayısında da ciddi bir artış var. Bir çok yeni araç eklenmiş oyuna. Artık trafik ışığına yakalanabiliyoruz ve hatta hemzemin geçitte durup trenin geçmesini bile bekliyoruz. Daha bitmedi… Hatta sadece eğlence uğruna raylara çıkıp ilerlemekte olan treni bile takip edebiliyoruz. Oyun bu kadar sınırsız bir oyun… Zaten bu serinin hala devam etmesinin en büyük nedeni bu bence. Oyun, insanların oyundan sıkıldıkları zaman bile değişik çılgınlıklar yapmalarına olanak sağlıyor. İşte oyun böyle olmalı.
Kontroller yine basit ve aynı. Ama biraz alışmamız gerekiyor. Yön tuşlarıyla aracımızı yönetiyoruz. Options menüsünden vitesi otomatik ya da manuel olarak ayarlayabiliyoruz ki Test Drive II yazısında da yazdığım gibi eğer biraz gerçekçilik istiyorsanız vites ayarını manuel yapmanızı öneriyorum.
Sonuç olarak bu oyun için kötü bir şeyler söylemek mümkün değil. Test Drive II için de mümkün değildi zaten. Bilgisayarda simulasyon oyunları evriminin nasıl geliştiğini merak ediyorsanız mutlaka oynamalısınız.
Bir yanıt bırakın