Stunt Car Racer için bilgisayarda oynadigim en uzun soluklu araba yarisi diyebilirim. Bu oyunu ilk olarak 1991-92 yillarinda Commodore bilgisayarim varken kesfetmistim. Gerçekten de oyunu oynarken acayip hirs yapiyordum. Zira oyun gereksiz sekilde zor yapilmis bir araba yarisiydi. Aslinda oyun bildigimiz formula 1 ya da ralli oyunlarindan çok farkli bir araba yarisi. Çünkü yaristigimiz pistler öyle bildigimiz formula 1 pistleri gibi degiller. En alçak yeri yer seviyesinden metrelerce yüksekte olan ve zaman zaman uzun atlayislarin yapildigi lunaparklardaki roller coaster ‘i andiran (bizim tabirimizle radar, galaksi vb. diye adlandirdigimiz) pistler. Tek farki yarisirken ters dönmüyoruz. Yarisin baslamasi araçlarin helikopterle ayni anda piste birakilmasiyla oluyor. Kontroller oldukça basit. Arada bir space tusunu kullanarak aracin hizlanmasini sagliyoruz. Çok basmayin eger yag biterse arabaniz belli bir sürati geçemiyor. Eger yaris sirasinda pistten çikip asagiya düsersek tekrar helikopterler piste indirilmemiz biraz zaman aliyor. Bu da rakibimizin arayi açmasini sagliyor tabi.
Oyuna ilk girdigimizde istersek pratik yapabilir ya da direk olarak kendimizi yaris liginin içinde bulabiliriz. Yaris ligi diyorum çünkü oyunda 4 ayri lig var. (Türkiye 1. Futbol Ligi ya da 2. Futbol Ligi gibi) Her ligde 3 yarisçi ve 2 adet pist var. Üst liglere çiktikça pistlerde zorlasiyor (Pistleri size asagida anlatacagim). Biz lige elbetteki 4. ligden basliyoruz ve yaris kazana kazana birinci lige çikmaya çalisiyoruz. Bizim bulundugumuz ligde bulunan diger iki yarismacinin her biriyle farkli pistlerde ikiser defa yarisiyoruz. Tabi bu arada diger yarisçilarda birbirleriyle yarisiyorlar. Kazandigimiz her yaris için 3 puan aliyoruz. Yaptigimiz dört yaristan sonra ligi lider olarak bitirirsek bir üst lige çikiyoruz. Bir üst ligi sonuncu bitiren yarisçida küme düsüyor.(Yaziyi futbol terimleri basti)
Pistlere gelecek olursak… Yukarida da dedigim gibi her ligde iki ayri pist var. 4. ligdeki pistler oyuna isinmamiz için kolay sayilir. Ancak 3. Lige çiktigimizda asil zorlugun basladigini söyleyebilirim. Zira rakipten çok pistle ugrasmak zorunda kalacaksiniz. Hirs yapmami saglayan nokta da burasi zaten. Çünkü 3. lig oyuncunun bir üst lige çikmamasi için yapilmis buna eminim. Aranizda 2. lige çikanlar varsa onlari tebrik ediyorum. (Ne demisler azimle vuran tas kirar.) Her pistin karakteristik özelligiyle örtüsen bir ismi var. Mesela yukarida roller coster’dan bahsetmistim. Adi gerçektende “Roller Coaster” olan bir pist var. Bir diger pistimiz “Stepping Stones” adini tasiyor. Anlayacaginiz gibi pistin bir bölümünde aracimizla sek sek oynayacagimiz bir yer var. Diger pistler ise “Little Ramp, Hump Back, Ski Jump, Draw Bridge, High Jump ve Big Ramp”. Herhalde isimlerinden az çok nasil pistler olduklarini tahmin edebiliyorsunuzdur.
SONUÇ: Oyunu Grand Prix adli oyununun serisini yapan Geoff Crammond’un programladigini söylersem hepiniz nasil bir oyun oldugunu tahmin edebilirsiniz. Ses ve efektler olarak fazla bir sey beklemeyin. Ama grafiksel ve oynanabilirlik olarak çok akillica hazirlanmis ve bir o kadar da zor olan bir oyunla karsi karsiyayiz. Eger sizde hirs yaparsaniz önünüzdeki 10 yili benim gibi bu oyunu oynayarak geçirebilirsiniz.
Bir yanıt bırakın