Birçok kişi zeka oyunlarının bir süre oynandıktan sonra sıkıcı geldiğinden bahseder. Locomotion her ne kadar zeka oyunu olsa da diğer zeka oyunlarından biraz farklı. Zeka oyunlarından bildiğimiz üzre oyun çok sade bir oyun. (Sakın yanlış anlamayın grafiksel açıdan değil, konu açısından sade) Oyunda amacımız trenleri bir istasyondan diğer istasyona birbirleriyle çarpıştırmadan götürmek. İlk bakışta kolay gibi görünsede ilerleyen bölümlerde aynı anda 3 bazen 4 treni de kontrol etmek zorunda kalıyoruz. Bu da işimizi zorlaştırıyor tabi.
Her istasyon bir harfle adlandırılmış. Lokomotifimiz bir istasyonda çıktığı zaman üzerinde hangi istasyona gitmesi gerektiği beliriyor. Bizde rayları değiştirerek trenleri kazasız belasız gidecekleri istasyonlara götürmeye çalışıyoruz. Her bölümde belli bir lokomotifi gideceği yere ulaştırırsak bir sonraki bölüme geçmeye hak kazanıyoruz. Eğer iki treni çarptırırsak bir hakkımız gidiyor. En sonunda da oyun bitiyor.
Oyunun Alman yapımı olduğu her halinden belli oluyor. Oyuna girdiğinizde karşınıza Almanca bir şeyler çıkarsa sakın ürkmeyin. İlk ekranda karşımıza “Spiel” “Editor” ve “Exit” seçenekleri çıkıyor. Eğer Spiel seçeneğine basarsak bir sonraki ekranda o özlediğimiz İngilizce’ye kavuşuyoruz. Karşımıza “Start” ve “Highscores” seçenekleri çıkıyor. Start’a basarsak oyuna başlayabilir, Highscores’a basarsak en yüksek puanları görebiliriz. Ekranın üstünde gördüğünüz harflerden ise hangi bölümden başlamak istediğinizi seçebilirsiniz. Yani her harf bir bölüm anlamına geli,yor. Bu bağlamda “A” nın ilk bölüm olduğunu söylememe gerek olmasa bile artık söylemiş bulunuyorum. Ekranın altında mavi olarak yazan “ZÜRUCK” ise “Geri” demek ve bizi bir önceki ekrana götürüyor. Spiel’in hemen altında yazan Editor ise tahmin ettiğiniz gibi kendi parkurumuzu yarattığımız bir bölüm. İster kendi parkurumuzu yaratabilir, istersek var olan bir parkuru modifiye edebiliriz.
SONUÇ : Her ne kadar zeka oyunu desek de zekanın yanında biraz da el çabukluğu ve hızlı düşünme gerektiren bir oyun. Menülerin bazılarının İngilizce bazılarının Almanca olması da hem enteresan hem de biraz komik (oynayınca anlarsınız…) Grafik olarak çok kötü değil. Zaten bu tür oyunlarda grafikler ve sesler hep ikinci plana atılmıştır. Ama sandığınızdan daha iyi grafiklere sahip bir oyunla karşılaşacağınıza emin olabilirsiniz. Seslere gelince, speaker’dan gelmemesi güzel.(Speaker biraz kafa şişiriyor çünkü). Müziklerde basit ama hoş yapılmış. Eh size de artık indirip oynamak kalıyor.
Bir yanıt bırakın