Uzun zamandır bir oyun için bir şeyler yazmayı bu kadar istememiştim açıkçası. Bunun bir nedeni şu anda incelemesini okuduğunuz oyunun Türk yapımı bir oyun olması. Diğer neden ise oyunun fikrinin çok orjinal olması. Hem Türk yapımı olup hem de bu kadar özgün bir oyun fikri olunca bana da oyun hakkında bir şeyler yazmak kaldı sadece.
Öncelikle oyunumuzun resimlerine bakınca satranca çok benzediğini siz de farkedeceksiniz. Aslında oyun satranca benzemiyor, çünkü oyun zaten bir satranç oyunu. Ama yapımcımız Ahmet Kamil Keleş satranç oyununu alıp, kurallarında ufak değişikler yapıp, biraz da senaryo ekleyince ortaya daha önce düşünülmemiş, yapılmamış bambaşka bir oyun çıkıyor. Yüzyıllardır oynanan bu oyun üzerinde yapılan değişiklerle oyun, zekamızı konuşturmamız gereken bir hayatta kalma oyununa dönüşüyor.
Oyunun hoşuma gitmesinin bir diğer sebebi de bu aralar içinde zombi barındıran oyun, dizi, film gibi yapımları yakından takip etmem ve nedense birden bire bu tür şeylerin hoşuma gitmeye başlaması. Önce arkadaş tavsiyesiyle “Walking Dead : The Game” i oynayıp son bölümünü merakla bekler bir hal aldım. Daha sonra da aynı isimli dizinin yakasına yapışıp onu da her hafta takip eder duruma geldim. Tam da böyle bir durumdayken karşıma Zombie Chess gibi bir oyun çıkınca da deyim yerindeyse oyunu havada yakalayıp arşivime dahil ettim.
Peki nedir hocam bu Zombie Chess?
Oyunu kısaca anlatmak gerekirse, beyaz taraf yani bizim için her şey normal satranç kurallarıyla aynı. Ama karşımızdaki siyah, kırmızı gözlü yaratıklar için durum biraz değişiyor. Onlar isterlerse geriye doğru da gidebiliyor ve bizim taşlarımızı ısırdıklarında(evet yemiyorlar, ısırıyorlar çünkü taşlarımız kaybolmuyor) taşlarımız onlardan birine dönüşüyorlar. İlk bölümlerde karşımızda sadece piyon zombiler varken, ilerleyen bölümlerde vezir, at, fil, kale gibi daha gelişmiş taşlar da çıkabiliyor. Bu gelişmiş taşlar da satranç kurallarındaki hareket tarzları ne ise ona göre hareket edebiliyorlar. Ancak normal satrançtan farklı olarak piyonların üzerlerinden atlayarak bize saldırabiliyorlar. Her bölümde tahta üzerindeki bütün zombileri temizlediğimizde bölümü kazanıp diğer bölüme geçebiliyoruz.
Oyundaki bir diğer güzellik de, dosyaların arasına yapımcı tarafından kendi bölümlerimizi nasıl oluşturacağımızı anlatan bir metin belgesinin yerleştirilmiş olması. Bu sayede tüm bölümleri bitirdikten sonra bile kendi zorlu bölümlerimizi yaratarak eğlencemize kaldığımız yerden devam edebiliriz. Bölümleri hazırlamak için yalnızca Notpad i kullanmanız bile yeterli, hali hazırda oyunla birlikte gelen bölümlerin yapılışının ne kadar kolay olduğunu görmek için klasörün içindeki .txt dosyalarını kontrol edebilirsiniz. Eğer güzel şeyler ortaya çıkardığınızı düşünürseniz, bu bölümleri yapımcıya göndererek oyunun sitesinden isminizle yayınlanmasını sağlayabilirsiniz. (http://ahmetkelesblog.net/ZombieChess/)
Zombie Chess Ahmet Kamil Keleş’in önceki oyunlarından(Kabusta Kaybolmak:Ruhlarımızı Kurtar, Asporia:Gizli Tehdit) farklı olarak, Adventure Game Studio ile değil, C++ ile kodlanarak yapılmış ve bir oyun yarışması için 24 saat gibi kısa bir sürede kodlanmış. Bu kadar kısa bir sürede bu denli özgün bir oyun ortaya çıkarmak gerçekten takdir edilmesi gereken bir olay bence.
Sonuca gelirsek, çok bilinen klasik bir oyundan, bu kadar orjinal bir oyun çıkabileceği aklımın ucundan bile geçmezdi açıkçası. Bu başarılı ve özgün oyun için yapımcımıza tekrar teşekkür ediyor ve yapım aşamasındaki oyunlarını merakla bekliyoruz. Hepinize iyi oyunlar…
Gerçekten farklı bir oyun olmuş.