Xor, C64’te gördüğüm en zor zekâ oyunu. Amacı, sahip olduğunuz sembolü oynatarak labirentteki tüm maskeleri alıp haritanın çıkışına varmak. Seviyeyi kaç hamle yaparak geçtiğinize göre de puan alıyorsunuz.
Haritada neyin nerede olduğunu bulabilmeniz için köşede haritanız var, ama o haritanın dört parçasını da tek tek toplamak zorundasınız. İlk seviye haritalarda işler kolay, ama alta indikçe haritalar epey zorlaşıyor.
İlerledikçe bulmacanın parçaları olan yaratık ve cisimlerle karşılaşıyorsunuz. Örneğin tavuklar sürekli sola hareket ediyor. Balıklar sürekli aşağı düşüyor. Bombalar soldan sağa doğru, kimyasallar yukardan aşağı doğru etraflarındaki alanı yok ediyorlar. Oyuncak bebekler ise ittirdiğiniz yöne sonuna kadar hareket ediyor. Evet anlatırken kısa ama, bu kadarcık materyalle bile ne kadar çok bulmaca yaratılabileceğini düşündüğünüzde nasıl bir belayla karşı karşıya olduğunuzu tahmin edebilirsiniz. Oyunu nasıl bitireceğiniz tamamen sizin zekanıza kalmış: harita sayısız tuzak ve bulmaca içeriyor, ve en ufak yanlış hamlenizde ta en başa dönmek zorunda kalıyorsunuz. Bazen de oyunun sonuna geldiğinizde, ta en baştaki hamleniz yüzünden çıkışa giden yolu kapattığınızı fark ediyorsunuz. Bir süre sonra zorluk derecesi çığrından çıkıyor, ben bazı haritaların en baştaki bulmacalarını bile çözemedim.
Oyunun başındaki metinde “Eğer 15 seviyedeki tüm maskeleri toplarsanız XOR (sanırım bir tanrı kendisi) sırrını açıklayacak” deniyor. Peki ben bitirebildim mi? Hayır, dediğim gibi C64’ün en zor oyunundan bahsediyoruz.
Siz de zekânıza güveniyorsanız, emülatörün de yardımıyla oyunu kaydederek bitirmeyi deneyin. XOR, sabrının ve zekâsının sınırlarını öğrenmek isteyen oyuncular için.
Bir yanıt bırakın